Sosyal medyanın internet dışındaki hayatta ilişki kurma becerilerini olumsuz etkilemediği ortaya kondu. Bu mecraları sıkça kullanan çocuk ve gençlerin, sosyal yaşantılarında da son derece aktif olduğu bulundu.
Ebeveynler sosyal medyayı çok fazla kullanan çocuklarının sosyal becerilerinin geri kalmasından, zihin sağlıklarının ve özgüvenlerinin olumsuz etkilenmesinden endişe duyuyor. Öte yandan daha önce yapılan bazı çalışmalar bu uygulamaların arkadaşlarla yakınlaşmayı ve yeni dostlukların kurulmasını sağlayabildiğini gösteriyor.
Sosyal medyada uzun süre vakit geçirmenin gerçekten çevrimdışı hayattaki ilişkileri olumsuz etkileyip etkilemediği sorusundan yola çıkan yeni araştırmada Trondheim Early Secure Study adlı kapsamlı bir çalışmanın verilerinden yararlandı. Veritabanı 10 ila 18 yaşındaki yaklaşık 800 çocuğun bilgilerini içeriyordu.
Computers in Human Behavior adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmada sosyal medyayı sıkça kullanan çocukların haftanın birkaç akşamını arkadaşlarıyla yüz yüze görüşerek geçirdiği kaydedildi. Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Silje Steinsbekk sorumlu yazarı olduğu çalışma için “Sosyal medyayı çok kullanan kişilerin arkadaşlarıyla çevrimdışı ortamda daha fazla zaman geçirdiğini görüyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Diğer yandan sosyal medyanın toplumsal beceriler üzerinde bilhassa olumlu bir etki yarattığına dair bir sonuç elde edilmedi. Steinsbekk “Sosyal medya, yeni bir sosyal etkileşim alanı ve bazıları sosyal medya kullanımının sosyal becerilerin gelişimini engellediğini savunurken, diğerleri bunun tam tersini, yani sosyal becerileri geliştirebileceğini iddia ediyor” diyerek şöyle ekliyor:
“Biz bunların ikisini de destekleyen kanıt bulamadık.”
Bilim insanları yine de sosyal medyanın arkadaşlıklar üzerinde yarattığı olumlu etkilerin, araştırmanın temel bulgusuyla bağlantılı olabileceğini düşünüyor.
Araştırmacılar bu sonuçların bütün çocuklar için geçerli olmadığını da ifade ediyor. Çalışmada sosyal anksiyete bozukluğu belirtileri gösteren çocukların yoğun bir şekilde sosyal medya kullanmasının sosyal becerilerinin gerilemesine yol açabildiği bulundu. Fakat Steinsbekk bu bağlantının çok güçlü olmadığını ve başka araştırmalar yapılması gerektiğini vurguluyor.
Sosyal anksiyetesi olan kişilerin internet üzerinden daha rahat ilişki kurabildiği önceki çalışmalarda ortaya konurken, bu kişilerin sosyal medya bağımlılığı gibi risklere karşı daha savunmasız olduğu da tespit edilmişti.
Bu sonuçların ebeveynlerin yüreğine biraz su serpmesini umduğunu söyleyen Steinsbekk teknolojinin hızla gelişmesinin araştırmalar önünde bazı engeller yarattığını da ekliyor:
“Bugün 10 yaşında olan çocukları inceleyip 2032’de 18 yaşına gelene kadar takip edersek sonuçların aynı olup olmayacağını bilmek mümkün değil.”